Prof.Dr. Kızılot ‘un konuşmacı olarak katılımı ile önceki gün Savon otelde gerçekleşti. Söyleşiye Hatay vali vekili Kadim Doğan, vergi dairesi başkanı Kazım Karaca, Antakya Ticaret ve Sanayi odası başkanı Hikmet Çinçin ile oda yöneticileri, Serbest Muhasebeci mali müşavirler odası başkanı Abdullah Korkmaz, Antakya belediye başkan vekili Aytaç Kınay, Antakya belediye başkan yardımcısı Mehmet Çaparali, Antakya Ticaret ve Sanayi odası meclis başkanı Hayrettin Çolakoğlu Hatay esnaf odaları birliği adına Ruşen Akyüz, muhasebeciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve iş adamları katıldı.
Kızılot: Tasarıda uygulanması problemli olan konuların değişmesi gerekli
Türkiye’nin önde gelen ekonomistlerinden Hürriyet Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Şükrü Kızılot 2013 Yılında Vergide ve TTK’ da son değişlilikler ile yeni gelir vergisi tasarısı konusunda mizahi bir dille katılımcılara bilgiler verdi. Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un verdiği bilgiler şöyle “2013’te 286 bin TL temettü ve kar payına vergi yok. 2013 yılında kar dağıtımı veya temettü dağıtımı halinde 286.000 TL’ye kadar ödenecek gelir vergisi çıkmıyor. 2013 yılına girerken vergiler, harçlar ve cezalarla ilgili önemli artışlar oldu. TTK değişti, şimdi top işverenlerde. Yeni gelir vergisi yasa taslağı hazırlandı çok önemli düzenlemeler var. Emlak vergisi 2013 yılında yüzde 7,8 oranında arttı. Emeklilere bir konutları olması ve brüt 200 m2’yi aşmamak koşuyla 2013’de emlak vergisi yok. SGK bildirimlerde tüm çalışanların asgari ücret üzerinden gösterilme yerine vasfa göre derecelendirmeyle yapılacak. Kademeli olarak işletmeler sağlık personeli bulunduracak. Tüm işletmeler risk değerlendirmesi yapması zorunludur. Şirketler ana sözleşmelerini yen TTK’na göre değiştirilmeli. Şirket sahiplerinin şirketten maaş almalarında yarar var. Şirketler ana sözleşmelerinde olmayan işlerle de uğraşabilecekler.” dedi.
Toksöz: Suriye’deki savaşı hissettik
Hatay genç işadamları derneği yönetim kurulu başkanı Aydın Toksöz şöyleşi öncesi yaptığı konuşmada Şehrimizin iki yıldan beri süren komşumuz Suriye’deki iç savaşın etkisiyle ekonomik ve sosyal açıdan kayıplara kaygılara ve kazanımlara sahip olduğuna dikkat çekerek;
Sürecin ilk başladığı dönemlere dönüp geri baktığımızda belki bu günleri, orada yaşananların ve sonucun buralara varacağını tahmin edilemiyordu. Şehrimizde yaşanan küçük ve önemli önemsiz olaylarla gündem oluşturuyorduk, oysaki bu süreç şehrimizi ilk başlangıç noktasından çok farklı bir durumdan o günleri aranan hale getirmiştir. Kaos ortamından kaçıp güven buldukları şehrimize gelen komşu akraba ya da iş ortaklarımızın burada bir ev ve iş sağlayarak ortak yatırım ve ticaret yollarını arıyordu. Bankalardaki mevduatın 2011 2012 yılları arasında artması ve bununla birlikte bize Türkiye de 7 milyarlık mevduatla 9. sıraya taşıması bunu desteklemektedir. Tabi bu süreçte herkesin bu kadar masum bir duruşunun da olmadığını unutmamak gerekir. Sosyal anlamda yaşanan huzursuzluklar ekonomik boyutunu da beraber getirince Suriye vatandaşlarının Antakya bankaların akıttığı milyonlarca dolar ülkemizde başka şehirlere kaydı bunun bir adım ötesine baktığımızda ise mısıra, Lübnan, Dubai’ye ve AB ülkelerine dahi kaydı. Alternatif ihracat ve nakliye yolları bulduk bunlara alıştık ve bunlarla yaşar olduk. Bir yerden kaybeden bir yerden kazanan olmaya çalıştık ama aslında kazanan görünmemesine rağmen ülkemizden giden yardımları satanların kazanan olduğunu duyduk. Sonuçta kaybeden bizdik. Sokakta gezen vatandaştan çekindik aslında o sorun değildi, bir şekilde nüfusumuz arttı dolayısıyla şehir ekonomisine de bir yandan kira geliri ve bakkal amcadan alışveriş başladı girdi çoğaldı tüketim arttı. Asıl daha büyük sorun diğer ülkelerden ülkemize gelen savaş adamlarının havaalanlarımızda transferlerine tanık olmamız ve bunların şehrimizdeki konumuydu. Bunları ayırt etmekte zorlandık ve maalesef savaşı hissettik. Bu konu üzerinde fazla durmak istemiyorum doğru yanlış çoğu zaman işlendi ” dedi.
Yaşananlar icra dosyalarını çoğalttı
Olayın Ekonomik boyutuna bakıldığında şehrimizde esnafımızın karşılıklı bavul ticareti ve günübirlik turizm ile edilen kayıt dışı gelirin kaybolduğu ve yüksek sayıda hemşerimizin işlerinin bozulduğunu işyerlerini kapatmak zorunda kaldığına da konuşmasında değinen Toksöz; “ Devlete olan SSK, bağ kur primlerini vergilerini ve 6111 sayılı af kapsamında ki sgk prim borcu vergi borçlarını yatıramadığını bankalardan alınan kredilere de sıkıntıların yaşandığını ve açılan icra dosyalarının çoğaldığını gözlemlemekteyiz. Turizme yaptırım yapan küçük ya da büyük yatırımlarımızın, şehrimizi tüm dinamikleriyle yakalan gelirlerin dağılımına baktığımızda ise karşımıza çok farklı bir tablo daha çıkmaktadır. Ekonomik açıdan yatırım olanaklarımızı kaybettik esnafımız kan ağlıyor nakliyecimiz ihracatçımız zor durumda ama Suriye’ye yaptığımız ihracatımız arttı. kimileri ise gelirlerinin artmasıyla mutlu.Bu duruma bir açıklık getirelim,Cilvegözü sınır kapımız, Ortadoğu ve Avrupa yı birbirine bağlayan önemli geçiş ve çıkış kapılarımızdan birisidir. Bu da nakliye ve ihracat sektörünün daha çok büyümesinin yegâne sebeplerinden biridir. Savaş öncesi Cilvegözü sınır kapısı bizim açımızdan Suriye’yi transit geçiş noktası olması açısından önemli rol oynuyordu. Yani bizim Suriye’ye çok yoğun ihracatımız yoktu. En önemli kalemimiz enerji makine ve kimya sanayi demir çelik mamulleri elma ve kestaneden oluşuyordu buda Suriye’ye yapılan ihracatta Cilvegözü çıkış kapımızın kapasitesinin ancak % 20 lik bir kısmını oluşturmaktaydı. Şu anda tablo ise çok farklı boyuttadır, Suriye’nin cilve gözü, Öncüpınar, Karkamış ve Akçakale kara sınır kapılarımızdan deniz yolu ile lâskîye ve tartus limanlarına yaptığımız resmi ve gayri resmi (insani yardım) ihracat ve satışlar çeşitlilik tonaj ve değer bakımından daha önce bu ülkeye yapılan ihracat rakamlarıyla kıyaslanmayacak kadar büyük bir artış göstermektedir. Bu süreçte Suriye’deki sanayinin de bir süre daha istenilen durumda olamayacağını varsayarak Türkiye’den bu ülkeye yapılacak ticaretin boyutları çok daha yükselecek ve bu çeşitlilik artacaktır. Bizde bunları göz önünde bulundurarak daha çok pay kapma ve kayıplarımızın ve mağduriyetimizin giderilmesi için doğru politikalar yapmalıyız. Suriye de kim kazanırsa kazansın bu süreçten halk her anlamda en büyük kaybedendir. Savaşlar tüm zamanlarda kazanımlarla birlikte kayıplarla tarihe geçmiştir. Bu dönemin daha büyük mal ve can kayıplarına neden olmadan sonlanması en büyük temennimizdir. Ayrıca cilvegözü sınır kapımızda yaşanan yoğun trafik neticesinde giriş ve çıkışların Türkiye cumhuriyeti gibi büyük bir ülkeye yakışır halde kontrol altına alınmalı, insan ve mal giriş ile çıkışlarında daha çok dikkatli davranılmalı ülkemizde misafir ettiğimiz kişilerin kayıtlarının da tutulabilmesi amacıyla tel örgülerden açılan HGS (hızlı geçiş sistemleri) yerine KGS (kayıtlı geçiş sistemi) nin kullanılması daha doğru olur kanaatindeyim. Ülkemizde yaşanan gelişmelerine bakarsak son dönemde terörün bitmesi anlamında atılan adımların nerde kiminle ve nasıl olduğuna bakılmaksızın eğer ülkemize barış huzur getirebiliyorsa daha çok ana ağlamadan daha çok gözyaşı dökmeden daha çok ayrılmadan bir an önce bitirilmesi gerekir” dedi.
CHP İl Teşkilatı öncülüğü ile CHP İl Başkan yardımcısı Ali Abbas Alay’ın gayreti...
Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Büyük Karaçay Barajı üzerinde Samandağ’a verilecek...
Dünyanın en zorlu rally raid yarışlarından olan TransAnatolia, 20 Ağustos’ta Hatay’dan başlayacak....
Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, ilçenin doğal güzelliklerinin tanıtımı amacıyla düzenlenen...
Ukrayna’nın Çornomorsk Limanı’ndan yola çıkan mısır yüklü ‘Arizona’...
Ceyhan ilçesinde sulama kanalına düşen Dörtyol Yeniyurt Mahallesinden Mehmet Fuzuli Duru boğularak...
DEMİR KORKULUĞA SAPLANAN KED...
DEMİR KORKULUĞA SAPLANAN KEDİ KURTARILDI.İskenderun Dumlupınar mahallesinde, […]
İSKENDERUNDA SİLAHLI KAVGA 2 AĞIR Y...
Hatay’ın İskenderun ilçesinde ihale meselesi yüzünden çıktığı...
HATAY’DA TRAFİK KAZASI:1 ÖLÜ,2 YARA...
Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da meydana gelen zincirleme […]
HEMŞİREYİ ESKİ SEVGİLİSİ ÖLDÜRDÜ...
Hatay’ın Samandağ ilçesinde bir hemşire, nişanlandığını öğrenen...