Deniz ticaretinde yaşanan konteynır krizi büyürken, ihracatı da olumsuz yönde etkiliyor. Birçok hattın Türkiye’den bu nedenden dolayı Türnkiye’den yük almak istemedikleri iddia edildi.

Dünya ekonomisinin oldukça zorlu bir dönemden geçerken, küresel ticaret hacminde de 2014 yılından bu yana daralma yaşanıyor. Petrol fiyatlarının da düşmesiyle deniz taşımacılığında oluşan kriz, büyük küçük birçok deniz taşımacılık şirketinden iflas haberleri getiriyor. Hayatta kalan küçük şirketlerin de büyükler tarafından satın alınmasıyla navlun fiyatları artmaya başladı.

Konteyner krizine ilişkin değerlendirmede bulunan Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı A. Uğur Ateş, “Küresel ticarette yaşanan konteyner krizi nedeniyle son dönemde üyelerinden, hatların çoğunun Türkiye’den yük almak istemedikleri ve konteyner vermedikleri konusunda yoğun bir şekilde şikayet alıyoruz. Özellikle maden ihracatı yapan firmalarımıza yüklerinin ağır olması nedeniyle taşımak istemedikleri bahaneleri öne sürülüyor. Bu kapsamda biz de navlun fiyatlarına ilişkin bir çalışma yaptık ve Ekim 2016 – Nisan 2017 tarihleri arasındaki dönemde Mersin çıkış limanından Ortadoğu/Arap Körfezi/Uzakdoğu varışlı servisler için en az % 100 olmak üzere % 400 oranına varan navlun fiyat artışı bilgisine ulaştık” dedi.

Başkan Uğur Ateş, bütün dünyada kar marjlarının çok daraldığı bir ortamda, bu artışların ihracatçı firmalar için katlanamayacak noktalara ulaştığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Konteyner bulamadıkları için aldıkları siparişleri zamanında sevk edemiyorlar veya çok yüksek maliyetler karşısında zarar etmeye devam ediyorlar. Konuyu hemen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı’na ilettik. TİM tarafından aynı gün özel bir çalışma başlatıldı ve şu anda Ekonomi Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde yürütülüyor. İhracatçılarımızın önünde engel yaratan bu sorunun çözüme kavuşması için tüm desteğimizle girişimlerimize devam edeceğiz.” dedi.